7 Temmuz 2014 Pazartesi

Yeni Dünya Düzeninin Gerçek Kralı: İçerik!

Dünya küresel bir köy haline geldiğinden beri, her sektörde farklılık gösteren bazı değişimler ortaya çıktı. Bu değişimler önceleri yeni düzene ayak uydurmak olarak nitelendirilse de, mevcut şartlar bunu bir zorunluluk haline getirdi. 2000’li yılların başında; Amerika’da Los Angeles, New York, Boston ve California gibi merkezlerde yapılan bir araştırmada, birçok şirkete ve ajansa reklam sektörünün geleceği sorulmuş. Dönemin şartlarında bu soruyu cevaplandıran ve sektörde aktif olarak yer alan yetkili kişiler, verdiği cevaplarla gelecek beklentilerini açıklamışlar. Aradan on yıllık bir süre geçtikten sonra, aynı yetkili kişilere geçmişte verdikleri cevaplar iletildiğinde hepsi büyük bir şaşkınlık geçirmiş. Çünkü öngörüleri ile günümüz şartları arasında neredeyse hiçbir benzerlik olmadığı ortaya çıkmış. Elbette bu durumun öncelikli sebepleri; yakın zamanda hayatımıza giren akıllı telefonlar, internet kullanımının mobilleşmesi, sosyal medya ve küresel iletişim platformlarındaki gelişmeler olarak sıralanabilir. Ancak bir konu var ki, tüm bu değişimi tek bir kelimede özetleyebiliyor: Kapitalizm!
 içerik


Kapital dünya düzeninde hızlı bir tüketim içinde olan toplumlar, öyle bir sistem içinde devinim yaşıyor ki; sistem işleyen çarkın herhangi bir dişlisi olmayı kabul etmeyen bireyleri, toplumları, şirketleri, markaları ve hatta doğayı bir anda hiçe sayabiliyor. Bu gerçekten korkunç bir gerçek… Hayatta kalmak isteyen birey, ayakta kalmak isteyen toplum, bu düzene bir şekilde ayak uydurmak durumunda kalıyor. İş dünyasında da bu durum fazlasıyla ciddiye alınıyor. Çünkü ekonomik açıdan düzenin bir parçası olamadan, kazanç elde etmek de mümkün olmuyor.
 içerik
Reklam sektörü bu değişimi en sert hisseden alanlardan biri. Özellikle sosyal medyanın ve akıllı telefonun hayatlarımızda yer etmesiyle, hedef kitleye ulaşmak için kullanılan yeni kanallar ortaya çıkmış oldu. Bu kanalları ilk kullananlar bir çizgi belirlemiş oldu. Öncülük ettikleri sistemde, başarılı oldular. Uyum sağlamakta güçlük çekenler ise piyasadan silinirken, yerlerini yeni dünyanın amacını ve gerekliliklerini anlayan yenilikçilere bıraktılar. Ancak algı yönetiminin olduğu her alanda, sistemin ve çarkın dönmesini sağlayan asıl ve tek bir kaynak, tek bir kral vardı: İçerik!

İçerik, yani content, her sektörde hedefi tayin eden ve o hedefe ulaşmayı sağlayan ana çıkış noktasını belirler. Bu sebeple, günümüz dünyasında varoluş üzerine bir çıkarımda bulunacak olursak, öncelik içeriğe verilmelidir. Çünkü kaliteli bir içeriğin olmadığı yerde; pazarlama, kalite, satış tekniği, imaj, kimlik, marka, hedef kitle ve başarı gibi kriterlerden söz etmek imkansız olacaktır. Bu anlamda Türkiye’deki içerik sağlayıcı ajans ve şirketlere baktığımız zaman aslında büyük bir açık olduğunu fark ediyoruz. Çünkü dijital ajanslar, konvansiyonel reklam ajansları ve 360 derece kapsamlı hizmet veren reklam ajansları her işi yapabileceğini, içeriği de kreatif anlamda rahatlıkla üretebileceklerini iddia ediyorlar. Bu da sektörde büyük bir açığın ortaya çıkmasına sebep oluyor. Uzmanlaşma, reklam sektörünün en büyük sorunlarından. Bu anlamda içerik ajansı olarak hizmet veren FEVREKA benzeri ajansların ön planda tutulması ve desteklenmesi, ajansların uzmanlık alanlarına göre hizmet vermesi önerilebilir. Aksi halde yeni dünya düzenine ayak uydurmakta zorluk çeken sektörde kalitesiz işlerin sayısı her geçen gün artacaktır.

Moda In Moda'da Alışveriş Keyfi


İnternetin gelişmesi ile birlikte bilinçlenen tüketiciler, alacakları bir ürünün online alışveriş sitelerinde indirime girmesini bekleyerek en karlı şekilde alışveriş yapmaya çalışıyorlar. Özellikle giyim siteleri arasında yaşanan rekabet ortamında kazanan taraf olmak için çabalayan markalar, yaptıkları indirimlerle her geçen gün daha fazla müşteri çekmeyi başarıyorlar. 

Fiziki mağazalara nazaran daha düşük fiyat ve daha avantajlı bir alışveriş deneyimi sunan giyim siteleri; elbise, ayakkabı, çanta, bluz, tişört, aksesuar, etek, pantolon ve daha birçok farklı ürün grubu çerçevesinde müşterilerine hizmet vermektedir. İnternetten alışveriş yapmanın kolay ve pratik olduğunu düşünen tüketiciler ise neredeyse mağazaların yollarını unutur hale geliyorlar. Ancak gene de çevrimiçi alışverişe yüzde yüz güven duyulduğunu söyleyemiyoruz. Bunun yegane sebebinin ödeme seçenekleri olduğu ortada. Birçok kişinin halen kredi kartı ve hesap bilgilerinin çalınmasından çekindiği için online alışveriş yapmadığı ülkemizde, bu güveni oluşturabilecek birçok e-ticaret sitesi türemiş durumda.

Online Alışverişte Güvenin Adresi: Moda In Moda

E-ticarette müşteri memnuniyetinin ve güvenin adresi olan Moda In Moda, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünleri ile hanımların vazgeçilmezi konumundadır. Başka hiçbir yerde bulamayacağınız tasarım ürünlere güvenli ödeme avantajları çerçevesinde sahip olacağınız bu giyim sitesi sayesinde siz de şıklığınızdan ödün vermeyeceksiniz.

1 Temmuz 2014 Salı

Modanın İki Yüzü


Ülkemizde genel olarak modayı takip eden bir kitle mevcut. Bu yapının gençler arasında gelişmesi de televizyonda izlenilen karakterlerle ilgili diyebiliriz. Herkes televizyonda ne görüyorsa, kimi görüyorsa onun gibi olmak giyinmek istiyor. Bu da elbette ister istemez modayı takip etmeyi gerektiriyor. Son yıllarda özellikle gençlerin arasında yaygınlaşan bazı giyim tarzları var. Modanın da kendi içinde farklı dönemlerde akımlar yarattığı ve bu akımların topluma hızlı bir şekilde yansıdığı daha önce de defalarca görülmüştür ancak son yıllarda neredeyse ayda bir moda değişiyor. Peki sebep nedir? Elbette tüketim toplumu olarak özellikle internet ve sosyal mecraların gelişmesiyle birlikte artan hızlı değişim ve tüketim isteği. Tüketim her zamankinden hızlı bir yapı kazandı. Kapital ya da global olarak adlandırabileceğimiz bu dünya içinde, istemesek dahi bu çarkın içinde hareket etmekten kurtulamıyoruz. Hepimiz şarkın bir dişi oluyoruz ve veri akışı, tüketim hızıyla birlikte sürekli değişim gösteriyor. 

Modanın bu kadar hızlı değişkenlik gösterdiği dönemde, aynı zamanda kişilerin kendi modalarını yaratabileceği fırsatlar olduğunu söylemek de mümkün. Örneğin, baskı tişört satışları da yine son dönemde patlamış durumda. Herkes istediği bir görüntüyü fotoğrafı, sevdiği bir karakteri tişörtün üstüne basıp kullanabiliyor. Baskılı tişört ve normal mağazalarda satılan hazır tişörtler arasında ciddi bir fark var. O da şu ki, baskılı tişörtlerde kendi zevkinize göre baskı yaptırır tişört sahibi olursunuz, ama bir markanın mağaza ürünü olarak bir tişört aldığınızla binlerce kişiyle aynı model tişörtü giymek durumunda kalırsınız.